İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | attach to f. | almak | ||
This is why the SOS Democracy Members have submitted a minority opinion which is attached to the report. Bu nedenle SOS Demokrasi Üyeleri, raporun ekinde yer alan azınlık görüşünü sunmuştur. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | attach to f. | (birine) bağlanmak | ||
The driver is deeply attached to his old car. Sürücü eski arabasına derinden bağlandı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | attach to f. | dahil etmek | ||
Genel | attach to f. | katmak | ||
Genel | attach to f. | bir e-posta mesajına eklenti yapmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | attach to f. | (iki şeyi) bağlamak | ||
Öbek Fiiller | attach to f. | (iki şeyi) birleştirmek | ||
Öbek Fiiller | attach to f. | (kendini bir şeyle) birleştirmek | ||
Öbek Fiiller | attach to f. | (kendini bir şeyden) ayırmamak | ||
Öbek Fiiller | attach to f. | duygusal olarak bağlı olmak | ||
Öbek Fiiller | attach to f. | -e iliştirmek | ||
Öbek Fiiller | attach to f. | '-in üstüne takmak | ||
Öbek Fiiller | attach to f. | -e yüklemek | ||
Öbek Fiiller | attach to f. | '-e atfetmek |